31 yıldır insanlara, acılarını ve mutluluklarını ulaştırıyor


25-04-2021 03:05

Konya’da, 31 yıldır postacılık yapan Himmet Bolaylı (54), 13 yıldır köylere posta dağıtıyor. Sorumluluğundaki 33 köy ve 33 yaylaya giden Bolaylı, ayda 5 bin 200 kilometre yol kat ediyor.


 

Osmanlı döneminde 1840 yılında halkın posta ihtiyaçlarına cevap vermek adına kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT), yıllardır vatandaşlar arasındaki iletişimi sağlıyor. Adına şarkılar söylenip, filmler çekilen ve getireceği bir mektup nedeniyle yolları gözlenen postacılar, günümüzde de yine halka mektup, önemli evrak ve kargo paketlerini ulaştırmaya devam ediyor.

Karatay ilçesindeki Posta İşletme Merkezi'nin en eski çalışanlarından Himmet Bolaylı 31 yıldır postacılık yapıyor. 13 yıldır da köylere posta dağıtan Bolaylı, her sabah dağıtım merkezinden aldığı evrak ve kargoları sorumluluk alanındaki 33 köy ve yaylaya götürüp, vatandaşlara ulaştırıyor. Her gün 250-260 kilometre yol giden Bolaylı, ayda 5 bin 200 kilometre yol kat ediyor.


 

‘POSTACI ACI HABERİ DE GÖTÜRÜR, TATLIYI DA'

Köylere dağıtım yapmanın, kent merkezinde dağıtım yapmaktan keyifli olduğunu anlatan Himmet Bolaylı, “Merkezde 1 numaradan 100 numaraya kadar evrakı sıralar gidersin. Ancak köyde sıralama yoktur. Bilgi ve beceri, köyü iyi tanımak önemlidir. Hangi kargonun, hangi evrakın kime geldiği, kimin internetten alışveriş yaptığı bellidir. Sabah besmeleyle evden çıkarım, yoluma devam ederim. Postacının sevilmediği bir yönü var;
 o da icra dairelerinden gelen tebligatları götürmektir. Vatandaşlar bu tebligatların evlerine gelmesini istemez. Ama bizim görevimiz de bu. ekmek kapımız posta dağıtmak. Mecburen götüreceğiz. Postacısın, acıyı da götüreceksin, tatlıyı da” dedi.

‘YENİ POSTACILAR ŞEHİRLERİ SEVİYOR'

13 yıldır kırsalda posta dağıtımını yaptığını belirten Himmet Bolaylı, “Yeni nesil genelde kırsal dağıtımını istemiyor. Şehirde mahalle dağıtımını istiyor. Nedense buralara gelmek istemiyorlar. Şehirde 100 kişiye dağıtım yapacağıma, köyde 10 komşuyla konuşurum daha iyi. Hem gezmiş olurum, hem temiz hava alırım, hem de doğanın güzelliğiyle psikolojik olarak rahatlarım. Ama nedense bizim genç arkadaşlarımız şehirleri tercih ediyor” diye konuştu.

‘POSTA GÖTÜRDÜĞÜM İNSANLAR ÖLÜNCE HÜZÜNLENİYORUM’

Posta dağıttığı insanları bir sonraki gelişinde vefat ettiğini öğrenince hüzünlendiğini anlatan Bolaylı, “Evrak verdiğim birinin bir sonraki gelişimde öldüğünü öğrenince üzülüyorum. Muhakkak buradaki insanların ekmeğini yemiş, çayını içmişimdir. Gittiğim yerlerdeki birçok insanı tanırım” dedi.

‘KORONAVİRÜS CEZALARINI AİLELERİNDEN SAKLIYORLAR’

Covid-19 tedbirleri kapsamında maske, mesafe kurallarına uymayanlara yazılan cezaları da evlere götüren Himmet Bolaylı, bu tip durumlarda ilginç anılar yaşadığını kaydetti. Bolaylı, ''Yeni dönemde koronavirüs nedeniyle kesilen cezaları evindeki bireylerin öğrenmemesini isteyen insanlar var. 'Aman eşime, babama-anneme verme. Ben senden alırım' diyenler var. Ben de evrakları bazen kendilerine veriyorum. Bunlar genelde maske ve mesafe kuralına uymayanlara kesilen cezalar. Trafik cezalarını da 'Aman babam görmesin' diyen gençler oluyor” ifadelerini kullandı.

‘AŞK MEKTUPLARI DÖNEMİ BİTTİ’

Yıllar önce insanların birbirlerine mektup gönderdiğini, sevinçlere, hüzünlere şahit olduğunu anlatan Bolaylı şu ifadeleri kullandı:

“Önceleri güzel mektuplar gelirdi. Buradaki insanlara sevdiklerinden mektup getirince ya çorap verirlerdi ya da yumurta verirlerdi. Ama şimdi mektup işi kalmadı. Sosyal medya olunca aşk mektupları da her şeyleri oradan gidiyor. Şimdi götürdüğümüz sadece kredi kartı ekstreleri, resmi yazılar, kargolar. Aşk mektupları dönemi bitti.”

‘ŞEHİRDEKİ DE KÖYDEKİ DE İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPIYOR’

İnternetten alışverişlerin artması nedeniyle kargo paketlerini de taşıyan Himmet Bolaylı, “Kırsaldaki insanla, kent merkezindeki insanın arasında bir fark yok. Telefon ve internet olduğu müddetçe bir fark yok. Şehirdeki de aynı internet alışverişini yapıyor, köydeki de. Kırsal kesim maşallah sosyal medyayı, interneti güzel kullanıyor” diye konuştu.

‘TANIDIĞIM OLUNCA TESKİN EDİYORUM’

Kırsaldaki çiftçilere icra evraklarını götürdüğü zaman üzüldüğünü de anlatan Bolaylı, “Bazen icra evrakları götürüyorum, tanıdığım insanlar olunca onları teskin ediyorum” dedi.

‘İNSANLARLA BAĞ KURDUM’

Köylerde yıllardır posta dağıtarak vatandaşlarla bağ kurduğunu ifade eden Bolaylı, “Ölümlerine, düğünlerine de ortak oluyorum. Postacı bugün gelecek diye insanlar seviniyor. Ben de burada tanıdıklarımı göreceğim diye sevinçli oluyorum. Ben postaneden kaç evrak ya da kargoyla çıktıysam hepsini teslim edip dönerim” ifadelerini kullandı.


Bu site, daha iyi bir kullanıcı deneyimi için tanımlama bilgileri kullanır. İzin verir misiniz?