Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı Sonrası Halka Sesleniş Konuşması Yaptı. Tam Kapanma Olacak mı? Bayramda Sokağa Çıkma Yasağı Var mı? Son dakika! Türkiye 29 Nisan'dan 17 Mayıs 2021'e kadar tam kapanma kararı aldı
Koronavirüs salgınının dünyayı kasıp kavurduğunu belirten Erdoğan, sağlık alanında sıkıntı yaşanmadığını belirtti. Artan vakalar sebebiyle tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur kaldıklarını belirten Erdoğan "Artan vakalar bizi tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur bıraktı. Bugün kabine toplantımızda enine boyuna son durumu değerlendirdik.
Ramazan bayramının ardından hayatımızı kolaylaştıracak adımları atabilmemiz için bugünkü sayının çok daha altına düşmesi şarttır. Vaka sayılarımızı süratle 5 binin altına indirmemiz gerekiyor. Aksi taktirde turizmden eğitime kadar her alanda ağır bir faturayla karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz. Önümüzdeki günlerde hep birlikte fedakarlık yapmamız önem arz ediyor. " dedi.
Erdoğan yeni kararları da şu sözlerle duyurdu:
*29 Nisan Perşembe akşama saat 19.00'dan 17 mayıs 2021 pazartesi sabah 05.00'e kadar tam kapanmaya geçiyoruz.
ABD Başkanı Bıden'a 'soykırım' tepkisi!
*Amerika Birleşik Devletleri başkanı Biden 24 Nisan günü yayınladığı bir mesajda coğrafyamızda bir asırdan daha uzun süre önce yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere aykırı ifadeler kullanmıştır.
* Hiçbir tarihi ve hukuki temeli olmayan bu ifadeler milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür.
* Açıklamadaki ifadeleri radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı grupların baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz.
* Ancak bu durum ortaya çıkan tablonun iki ülke ilişkileri üzerindeki yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmıyor. Türkiye olarak tarihte yaşanan acıların yarıştırılması gibi bir anlayışı kesinlikle insani bulmuyoruz ama şayet böyle bir yola girilecekse bu yarıştan alınacak vicdani müşteri kalbi mutmain çıkacak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz.
* Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım intikamını yönelten çevrelerin hepsi de böyle bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hale gelecektir esasen son iki asırda en büyük sivil can kayıpları ve buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında yani bizim vatanımızda olmuştur.
* Osmanlı Balkanlardan ve Kafkasya'ya uzanan topraklarındaki nüfusunun neredeyse yarıya yakınını oluşturan 10 milyon insanın yarısı ölüm yarısı Türk'ün acısını yaşamıştır.
* Üstelik bunu biz söylemiyoruz bizzat batılı tarihçiler ifade ediyor. dikkat ederseniz bu 10 milyon insanla ilgili ne silahlı bir çete fotoğrafı ne geride bıraktıkları kanlı izden ne utanç verici başka herhangi bir hikaye göremezsiniz bulamazsınız.
* Bizim acılarımızı kalbimize gömüp hep sadece ileriye bakma erdemimizi sanıyoruz bazıları yanlış anlıyor buna göre bizim de batıda Balkanların kaybından doğuda uğradığımız işgallerin hesabını güneyimizde bize verilip tutulmayan sözlere kadar kapsamlı bir muhasebe yapıp ortaya çıkan faturayı da muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor.
* Hiç sınırlarımız dışına çıkmaya bile gerek yok Adana'dan Antep ve Maraş'a İzmir'den Afyon'dan İstanbul'dan Çanakkale'ye Kars'tan Artvin’e kadar her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter.
* Aynı yaklaşımı tüm mazlum toplumların coğrafyaların da göstermesi halinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kim bilebilir? Batı'nın Ermeni meselesindeki tutumunu ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakar tavrın sonu işte bu yola çıkıyor.
“Tarih komisyonu teklifimize yanıt alamadık'
* Hala en başta söylediğimiz yerdeyiz tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılması bu işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık.
Kendi arşivlerimizi tamamen bu komisyonun araştırmalarını açma taahhüdünde bulunduk ama muhataplarımızdan yine ses çıkmadı biz kendimizi bu kadar güvenirken karşı tarafın iddia sahibi olarak gerçeklerin peşinde koşmak yerine meseleyi ısrarla siyasi zemine taşınması işin aslını göstermeyecek zaten tek başına yeterlidir.
* Bununla birlikte ülkemizde ve dünyada bu konuda hala kafası karışık olanlar için meseleyi özetle anlatmak istiyorum aziz milletim. Anadolu ecdadımızın yönetiminde asırlar boyunca farklı kökenden ve inançtan insanın huzur içinde yaşadığı bir coğrafya olmuştur pek çok toplum gibi Ermeniler de bu dönemde dini özgürlüklerini kazanmışlar sosyal statülerini güçlendirmişlerdir.
* Tarihimize 93 harbi diye geçen hadiseye kadar bu barış iklimi sürmüştür Osmanlı'nın son döneminde ülkedeki pek çok kesim batılılar tarafından tahrik edilerek cesaretlendirilerek silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmışlardır. Bugün üzerinde çok sayıda devletin yer aldığı Balkan toprakları işte bu şekilde başlatılan asimetrik savaşlarla ülkeden koparılmıştır doğuda da aynı senaryo Çarlık Rusyasının da iştiraki ile Ermeniler üzerinden oynanmıştır bir.AYRINTILAR GELİYOR...