Mahir Çayan Kimdir? Ne Zaman Öldü? Nasıl Öldü?.... Ölüm yıl dönümünde anılan ve gündeme gelen isimlerden olan Mahir Çayan araştırılıyor. Mahir Çayan kimdir? Ne zaman öldü? Mahir Çayan nereli?
Mahir Çayan, (d. 14 Ağustos 1945, Samsun - ö. 30 Mart 1972, Kızıldere, Niksar, Tokat), Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'nin kurucusu Türk Marksist-Leninist politik aktivist. 30 Mart 1972 tarihinde, Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde dokuz arkadaşıyla birlikte öldürüldü.
Mahir Çayan'ın babası Aziz Çayan, Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinin Gümüş Bucağındandır. Bucağın Hamamözü tarafında kalan kısmına Çörüklerin Kışla, Amasya tarafında kalan kısmına Çayanların Kışla denmektedir. Mahir Çayan'ın akrabaları halen orada yaşamaktadırlar. Bugün köyün adı Yeniköy olarak değiştirilmiştir. Çayan'ın kimi kaynaklarda Çerkes kökenli olduğu iddia edilir.
Samsun doğumlu olan Mahir Çayan, ortaokul ve lise dönemlerini Haydarpaşa Lisesi'nde, yani İstanbul'da geçirdi. 1963'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Ertesi yıl Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenimine devam etti. Bu dönemde TİP ve FKF'ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) bağlı olan SBF (Siyasal Bilgiler Fakültesi) Fikir Kulübü'ne girdi. 1965'te bu kulübün başkanlığını da üstlendi.
1967'de kısa süreliğine o zamanlarki kız arkadaşı Gülten Savaşçı'nın yanına Fransa'ya gitti. Buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968'deki 6. Filo eylemlerine İzmir'de katıldı ve gözaltına alındı. Bu dönemde Türkiye İşçi Partisi (TİP) içinde başlayan Mihri Belli'nin savunduğu Millî Demokratik Devrim tartışmalarının içerisinde ve daha sonra kurulan THKP-C'nin önder kadrosunda bulundu. Bu tartışma sürecinde TİP adına Karadeniz Ereğli'de çalışmalar yürüttü.
Bir süre Fatsa'da kalan Mahir Çayan ve arkadaşları infazları engellemek için eylem olanakları araştırırlar. 26 Mart 1972'de Ünye'de NATO'ya ait radar istasyonunda çalışan iki Kanadalı ve bir Britanyalı teknisyeni kaçırır ve karşılığında Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın serbest bırakılmasını isterler. 28 Mart'ta rehinelerle birlikte Niksar'ın Kızıldere köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler. 30 Mart günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınırlar. Komutanların megafonla yaptığı teslim olun çağrılarına Mahir Çayan tarafından "Erleri geri çekin, rütbeliler gelsin" ve "Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik" sözleri ile karşılık verilir. Evi sarmış olan askerler eve girer. İlk Mahir Çayan düşer. Alnından aldığı yarayla evin çatısında can verir. Güvenlik kuvvetlerinin havan topları ve roketatarlarla evdekilere ateş açması sonucu Kızıldere olayı gerçekleşir. Çatışma sonunda Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz öldürülür. Evde bulunan Ertuğrul Kürkçü samanlıkta yaralı ele geçirilir. Rehineler ise çatışma sırasında ölürler. Cenazeler savcının nezaretinde Niksar'a götürülür. Olaydan sonra Mahir Çayan'ın cenaze aracı askerler tarafından durdurulur ve cenazesi kimsesizler mezarlığına gömülür. Ancak 1974’te Çayan'ın arkadaşları cenazeyi alır ve Ankara Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilir.
Kaynak: Wikipedia