CEVAP: NURİ ALÇO
İŞTE NURİ ALÇO'NUN TAKDİRNAME ALDIĞINI BELİRTTİĞİ O RÖPORTAJI
Bir grup gencin duvarlara adını yazarak ve internette bir site açarak bir çeşit protesto başlattıkları, 80’li yıllar Yeşilçam’ının kötü adamı Nuri Alço sinemadaki kimliği etrafında olup bitenlere nasıl tepki vereceğini belirlememiş henüz. Hem korkuyor hem de hoşlanıyor olanlardan. Bekliyor. Beklerken de polis arkadaşlarını devreye sokuyor, savcılığa başvuruyor.
Şu anda ne yapıyorsunuz, nereden para kazanıyorsunuz?
Gene film mevzularıyla uğraşıyorum. Yeni bir senaryo yazıldı, kadro oluşturma olayı söz konusu. Bu filmde de çok tezat bir adamı oynayacağım.
Kaçıncı derece bir rol olacak bu yeni filmdeki?
Başrol direkt. Bir kötü adamın sıyrılıp bu tür işlerden, polisten kaçıp bir camiye sığınmasıyla, bütün bu gayrı meşru yoldan kazandıklarını iyi yollara harcamaya başlaması anlatılıyor. Saçıyla, sakalıyla camileri dolaşan bir adam oluyor. "Yuvaya Hoşgeldin" diye bir film olacak.
'Yakalayıp getirsinler, soralım’
Çok mu önemli kötü adam imajını bırakmak?
Halkın gözünde tek taraflı bir oyuncu olmak istemiyorum. Bizler aktörüz. Bugün eşcinseli, yarın mafyayı, öbür gün ayyaşı oynarım.
Bir kere sokakta şiddete maruz kalmıştınız.
Evet, beş altı kişilik bir grup geldi, hiç beklemediğim bir anda giriştiler bana.
O kadar nefret etmişler sizden demek ki?
Ben aslında kötü adamı oynayarak insanları aydınlattığım için İçişleri Bakanlığı’ndan takdirname bile aldım. Anneler evlatlarını nasıl koruyacaklarını benden öğrendiler.
Evet, kola içmeyi yasaklamışlardı.
Şimdi içirmiyorlar mı genç kızlarımıza? Hem de içine neler atıyorlar, ecstasy filan, kendilerini hemen teslim etsinler diye.
Peki, bu sizin isminizi duvarlara yazan, adınız etrafında örgütlenen gençler ne yapmak istiyorlar?
Bu yazıları yazan kişiler sevgiyi öneriyorlar. Ben de işimi, rolümü sevgiyle yapmışım ki, bu kadar etkili olmuş. Şimdi ben bu arkadaşları tanımıyorum ama onların sayesinde açılıyor bizim yolumuz da bir yerde. Hattizatında bana çok tezat bir olay kötü adamlık. Benim aile yaşantım, dini inançlarım o kadar kuvvetli ki. Cuma namazlarını kaçırmam, Ramazan’da hiçbir gün orucumu bırakmam. Sigara bile kullanmayan bir insanım ben.
Ama bir ara kokain yüzünden tutuklanmıştınız.
1985 yılında oldu bu olay. Birinci mahkemede beraat ettim. Her beraber oturduğum insanın ne yaptığını bilemem ki. Temcit pilavı gibi bunu önüme getiriyorlar.
İsminizin duvarlara yazıldığını ne zaman fark ettiniz?
Kadıköy’den aile dostlarım aradı, "Yeni bir filme mi başlıyorsun" diye.
Siz dolaştınız mı şehri?
Hayır, emniyet müdürü bir arkadaşım dün götürdü, gösterdi. "Yazanlardan birini yakalayın getirin ki soralım niye yazdıklarını" dedim.
Niye bu eğlenceli şeyi kriminalize ediyorsunuz?
Sadece niye izin almadıklarını soracağım. Tatlıses Lahmacun açmak için bile İbrahim Tatlıses’ten izin alıyorlar.
'Savcılığa başvurdum’
Aranıyor mu peki şimdi çocuklar?
Savcılığa başvurdum. Bakın işte dilekçem.
Ne, plakanız 666 mı? Şimdi buna da takarlar.
Evet. Ben de şimdi korkuyorum. Plakayı bana trafikten bir arkadaşım vermişti. Şeytanın sembolüymüş bu sayı.
Çok mu korkuyorsunuz?
Ama bu grup satanist değil. Yine de hapçının biri gelir bana bir şey yapar.
Ama bu akımı paraya da tahvil edebilirsiniz. Banu Alkan iyi para kazandı mesela.
Evet, olabilir.
Bu akımın yayılmasını mı istersiniz, durmasını mı?
Olayını bilmiyorum ki. Ters bir şey de olabilir. Ama tabii ki bana övgü yağdırabilirler istiyorlarsa. Ben bir öncüyüm çünkü.
'Kadınlara anneciğim derim’
Kadınlar sizi çekici mi bulur, korkarlar mı?
Çekici bulurlar. Ama itici bulanlar da oluyor. O zaman, "Anneciğim, bunlar rol" diyorum.
Kadınlara "Anneciğim" diye mi hitap edersiniz?
Derim tabii. "Anneciğim" sevgi sözümdür.
Bir kötü adam nasıl canlandırılır sinemada?
Gizli bakışlar, yere bakışlar, bıyık altından gülme.