Çocuğu Olmayan Geline Kaynanası Öyle Bir Şey Yaptı ki!

Mesut evde yoktu, Meryem ikisini içeri buyur etti. Sanki geçmişte hiçbir şey yaşanmamış gibi onlara hizmet edip Mesut’un gelmesini beklediler. Annenin de kızının da ağzını bıçak açmıyor, ikisi de sessiz sessiz göz yaşı döküyordu.

Meryem o hafta aldığı bir müjdeyi kaynanası ve görümcesi ile paylaşmak istedi, fakat onların bu hali onu tedirgin ettiği için bu müjdeli haberi onlara şu an vermenin doğru olmayacağını düşünüp sesini çıkarmadı.


Meryem hamileydi, bir çocuk bekliyorlardı, bu haber onun kaynanasının yüzüne söylemek istediği en güzel haberdi ama şu an o an değildi.
Akşam üstü Mesut eve gelip annesini ve kız kardeşini bu halde görünce onlara sarıldı ve neler olduğunu sordu.


Mesut’un büyük kız kardeşi annesinin zorlaması ile zengin bir adamla evlenmişti, evliliklerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen çocuğu olmamış ve evinde huzursuzluk çıkmaya başlayınca kocası onu boşamış ve geriye annesinin evine göndermişti.


Kaynanası ağlayarak söze girdi; önce oğlu Mesut’tan sonra ise gelini Meryem’den gözyaşları içinde özür diledi. Başlarına gelen bu belanın o ikisine yaptıkları nedeniyle olduğunun farkındaydı. Onların önünde bir daha böyle bir hata yapmayacağına söz verdi.

Mesut ise bedeli ağır bile olsa annesinin yaptığı hatanın farkına varmış olmasından mutlu bir şekilde annesine Meryem’in hamile olduğunu yakında kucağına bir torun alabileceğini ona söyledi.

Meryem ile Mesut güzel ahlakları sayesinde başlarına gelen musibete sabretmişler ve sonunda Allah’ın onlara takdir ettiği mükafata erişmişlerdi.