Foto Galeri
Sevgi ve ihanet arasında kalan kadının ibretlik tercihi
Evliliğimizin yedinci yılına bir kaç gün kalmıştı. Dört yaşında dünyalar tatlısı bir oğlumuz vardı. Bu yedi yıl boyunca tek bir gün bile ne ben eşimden ne de o benden sıkılmıştı.
Musmutlu yuvamızda geçinip gidiyorduk. Dünyadaki hiçbir kötülüğün bize zarar veremeyeceğini düşünüyor birbirimize olan sevgimizin ve saygımızın her şeye galip geleceğine inanıyordum.
Ömrümün sonuna kadar bu şekilde gideceğini sanıyor oğlumu böyle bir ailede doğduğu için şanslı bile sayıyordum.
Biz belki eğitimli ve birbirini seven anne ve babalarla büyümemiştik ama oğlum ve kim bilir belki sonraki çocuklarımız da böylesi güzel bir ailede büyüyüp gelişeceklerdi.
Daha doğrusu bunu ben hep böyle sanıyordum. Yedinci yılımızı kutlamanın içime sığmayan sevinciyle neşelendiğim bir akşam kocamın telefonuyla irkildim.
Bu sesle beraber içimde kötü bir hissin doğması bir oldu. Aniden kalbimin üzerinde bir sıkışma hissettim. Ama sonra sakinleştirdim kendimi altı üstü bir telefonda böylesine bir mana yüklemem gereksizdi.
Yerimden kalkıp telefonu elime alınca ekranda kocamın yakışıklı mi yakışıklı resmini ve altında büyük harflerle yazan AŞKIM yazısını gördüm.
İlk başta gülüp sevindim ama telefona alo diyince az önce içimde birden gelişen o kötü his gelip yüreğimin üstüne oturuverdi. O an anladım ki kötü şeyler beni bekliyordu.
Yazının devamı için Görsele t.klayarak ilerleyiniz.