Foto Galeri
Üstüne kuma getirilen kadının ibretlik hayatı
O akşam eve Süreyya da evin yeni hanımı olarak gelmiş. Ayten abla onlar eve ellerinde çantalarla gelince gördüğü manzara karşısında dayanamamış oracıkta bayılmış.
Kendine geldiğine karşıdaki koltukta Süreyya’yı görmüş. İşte o zaman kocasının kendisine nasıl bir kötülük yaptığını anlamış.
Ağlamış, sızlamış, dövünmüş ama kocasına dinletememiş. Onu kararından vazgeçirtememiş. Ayten abla da biliyormuş ki bundan sonrası boşanmak ve evden dışarı atılmakmış.
O her şeye rağmen son ana kadar çocuklarını düşünmüş. Onlar babalarına düşman olmasınlar diye Süreyya’nın onlara misafir geldiği gibisinden şeyler söylemiş. Ama çocuklar her şeyin farkındalarmış.
Süreyya daha ilk günlerden Ayten ablaya zulmetmeye başlamış. Eski mahallede hiç komşu olmamışlar da eski iki düşmanlarmış gibi davranmaya başlamış.
Evin hiçbir işine yardım etmediği gibi evin bütün düzenini keyfine göre bozuyormuş. Ayten abla hastalığının ağır yüküyle mi uğraşsın yoksa Süreyya’yla mı uğraşsın şaşırıp kalmış.
O günler bütün vücudunda derin acılar duymaya başlamıştı Ayten abla. Hastalığına birde üstüne kuma getirilmenin zorluğu binince iyice dayanılmaz bir hale girmişti.
Biz onun başına gelenlerden habersiz bize artık yüz vermediğini düşünüyorduk. Meğerse o kendi acılarıyla bizi sıkmamaya çalışıyormuş. Çok iyi kadındı Ayten abla, çok.
Bu arada Ayten ablanın kocasının işlerini rüşvetle yürütmesi her tarafta duyulur olmuş. Herkesin ağzında bu konu varmış. Ama o bunu yani haram lokmayı helal lokmayı hiç umursamıyormuş.
Nitekim başına gelecekler onun nezdinde herkese bir ders niteliğinde olacaktı. Süreyya’nın eve iyice yerleşip her şeyi kendi isteğine göre düzenlediği günlerdi. Ayten abla evin annesi olmaktan çıkmış evin hizmetçisi konumuna düşmüştü.
Ama kötülük kimsenin yanına kar kalmıyordu herkes öyle veya böyle yaptığının karşılığını alıyordu.
Ayten ablanın artık dayanamaz olduğu günlerde işte bu türden ibretlik olaylar yaşanmıştı.
Yazının devamı için görsele t.klayarak ilerleyiniz.